Mehmet Yılmaz Ak: Pars bu sezon zorlu sınavlar veriyor

◊ Ekranda izlediğimden farklı görünen bir oyuncusunuz. Yaşı daha gençken 45’lerindeki bir savcı gibi oynamayı nasıl başarır insan?

- Bunu çok duyuyorum... Tabii 45 yaşında görünmekte saç, makyaj ve kostümün de etkisi oluyor. Bir tiyatro oyununda 4 yaşında bir kız çocuğunu oynamam gerekiyordu. Danışmak için hocam Cüneyt Türel’e, “Ben nasıl dört yaşındaki kız çocuğu olacağım?” diye sormuştum. O da, “Sen 4 yaşında bir kız çocuğu olamazsın, sadece 4 yaşında olduğuna inandırabilirsin” demişti. İnanmaya ve inandırmaya çabalıyorum. Bunu da başarabiliyorsam ne mutlu.

◊ Yargı, yeni sezonuyla da çok izlenen bir iş oldu. “Yargı” sizce hangi kavramları irdeliyor? Pars’taki değişimler size nasıl alanlar açıyor?

- Pars karakteri bu sezon zorlu sınavlar verdi, vermeye de devam ediyor. Zaten işin heyecanlı tarafı da bu benim için. Rutini sevmiyorum, farklı koşullarda karakterin nasıl tepki vereceğini ben de merak ediyorum. Bu bilinmezlik ve farklı koşullar karakteri canlı kılıyor.



Şöhret hayatımda odak noktası değil

◊ Hakkınızda “geç gelen şöhret” başlıklı haberler var ama 36 yaşında en popüler döneminizi yaşıyorsunuz. Böyle haberler geç kalmışlık hissi yaratıyor mu?

- Açıkçası şöhret hayatımda hiçbir zaman odak noktası olmadı. O yüzden geç gelmiş, erken gelmiş hiç ilgilenmedim. Benim için bir geç kalmışlık hissi yaratmıyor. Bundan dolayı üzerimde bir baskı hissetmiyorum ve hayatımı aynı şekilde yaşamaya devam ediyorum.

◊ Yazın tüm ilgi üzerinizdeydi, eminim devam ediyordur. Bu ilgi Pars’a mı size mi, ayırabiliyor musunuz?

- Evet, “Yargı”da canlandırdığım Pars karakterinin etkisi oldu. Tabii ki bu ilgi çok güzel ve beni de mutlu ediyor ama aynı şekilde yaşamaya gayret ediyorum. Bu ilginin, sevdikleri bir dizinin oyuncusuna duydukları merak olduğunu düşünüyorum.

Birisiyle tanışmak
tedirginlik yaratabiliyor
◊ Gün gelir sizi romantik komedide görür müyüz? Sanki o tip senaryolardan kaçmış gibisiniz...
- (Gülüyor) Neden tercih etmeyeyim. İyi bir senaryo ve iyi bir ekiple içime sinen bir romantik komedi projesinde de yer alabilirim. Belki beni bu tarz bir projeyle de görebilirsiniz ileride, neden olmasın.
◊ Tanınıyor olmak özel hayatınızı nasıl etkiliyor? Biriyle tanışıp özel bir şeyler yaşamak artık hem çok kolay ama bir o kadar da zor sanki...
Birisiyle tanışmak tedirginlik yaratabiliyor bazen. O yüzden güvenli alanlarımdan fazla çıkmamaya çalışıyorum. Zaten odak noktam kariyerim. Hayat ne getirir tabii ki belli olmaz, o yüzden biriyle bir şey yaşayacaksam zaten bu zor olmamalı ve kendiliğinden huzurlu bir şekilde ilerlemeli.

Gurur verici bir şey
◊ Uzun süre Savcı Pars olarak anılacaksınız. Buna hazır mısınız?
- İnsanların aklında kalmak ve bir karakterle bütünleşmek hoş, bu beni oynadığım karakterin inandırıcılığı konusunda motive eden bir durum. Ama “hazır mısın” dersen, değilim. Henüz kariyerimin başında görüyorum kendimi, yolum daha çok uzun, Pars’tan sonra da hatırlanacak karakterleri biriktireceğimi düşünüyorum.
◊ “Yargı”, Yunan televizyonlarına uyarlandı. İzlediniz mi?
- Evet, birkaç sahnesine baktım. Gurur verici bir şey. Başka bir oyuncunun, aynı karakteri nasıl yorumladığı ayrı bir heyecan yaratıyor.