DOLAR 32,4895 0.22%
EURO 34,6095 0.3%
ALTIN 2.474,77-0,32
BITCOIN %
Ankara
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

128 okunma

Elon Musk’a savaş açan teknoloji CEO’su! Üçüncü Tesla’sını satın aldı ama sandığınız nedenden ötürü değil…

ABONE OL
18 Kasım 2022 01:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ABD’li tanınmış teknoloji girişimcisi Dan O’Dowd, 10 yıl kadar önce “orta yaş krizi yaşayan erkek” klişesine çok uygun bir hareket yaptı ve kendine birbirinin neredeyse aynısı iki spor otomobil aldı. Tesla’nın ürettiği ilk elektrikli model olan Roadster’dı bu otomobiller.

66 yaşındaki O’Dowd, bu yıl Tesla koleksiyonuna bir yenisini ekledi: Aracın karayollarında ve kalabalık şehir içlerinde kendi kendini sürmesini sağlayan Full Self-Driving yazılımının ‘beta’ versiyonuyla donatılmış bir Model 3.

Ne var ki bu üçüncü aracın alınmasının nedeni ihtiyaç değil, sıra dışı bir “hobi”.

O’Dowd, Elon Musk’ın planlarını hayata geçirmesini ve Tesla’nın Full Self-Driving yazılımının dünyanın dört bir yanındaki otomobillere yüklenip kullanıma sunulmasını önleyebilmek için milyonlarca dolarlık bir kampanya yürütüyor.

Kendi servetini de askeri alandaki müşterilere sattığı yazılımlar sayesinde elde eden O’Dowd, Model 3 ile sürekli testler yapıyor ve videolar çekiyor. Bu videoların bazılarında Model 3, akan trafiğin ortasında zikzaklar çizerken, okul geçitlerine hiç yavaşlamadan girerken ve dur tabelalarına aldırmaksızın ilerlerken görünüyor.

O’Dowd’un yaz aylarında paylaştığı bir video özellikle ses getirdi. Görüntülerde Full Self-Driving modundaki Model 3, çocuk boyundaki plastik mankenler karşısında en ufak bir yavaşlama belirtisi bile göstermiyor, önüne çıkanı çiğneyip yoluna devam ediyordu.

Geçtiğimiz günlerde The Washington Post’a konuşan O’Dowd, “Tesla bu işten yakayı sıyırır ve bu ürünü piyasaya sürerse, ben de kamuoyunu 13 yaşındaki sarhoş bir çocuk tarafından idare ediliyor gibi görünen bir aracın trafikte olmaması konusunda ikna edemezsem, başarısız olmuşum demektir” ifadelerini kullandı.

“ÇAĞIMIZIN HASTALIĞIYLA” MÜCADELE EDİYOR

Michigan’da büyüyen O’Dowd’un kodlamaya ilgisi gençlik yıllarına uzanıyor. California Teknoloji Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra ilk “hata ayıklama” programını yazan O’Dowd, başkalarının kodlarındaki hataları düzeltmenin kendisi için bir tutku haline geldiğini, ömrünü “hatalı yazılım salgını” diye adlandırdığı çağımızın hastalığıyla mücadeleye adadığını belirtti.

Bir yıl kadar önce bir iş arkadaşı vesilesiyle internetteki Tesla Full Self-Driving videolarından haberdar olan ve görüntüleri izledikçe şoka girdiğini belirten O’Dowd, “Neden normalde yasa dışı kabul edilen ve ehliyetinize mal olacak şeyler yapan bir otomobili yola çıkarırsınız ki?” dedi.

O’Dowd, Tesla’nın yazılımını otomobillerde, enerji santrallerinde ve siber güvenlikte kullanılan tamamlanmamış ve güvenli olmayan yazılımları ifşa etmeyi amaçlayan “Dawn Project” (Şafak Projesi) isimli girişiminin vitrini yapmaya karar verdiğini de söyledi.

Tesla Model 3

YAZILIM HER 8 DAKİKADA BİR HATA MI YAPIYOR?

O’Dowd’un stratejisi net: Tesla’nın yazılımının ciddi hatalar yaptığına dair kanıt bulmak ve bu kanıtları hem kamuoyuna hem de düzenleyici kuruluşlara sunmak.

Kampanyasına Ocak ayında The New York Times gazetesine verdiği bir ilanla başlayan O’Dowd, onlarca YouTube videosunu analiz ederek Tesla yazılımının her 8 dakikada bir hata yaptığı sonucuna ulaştığını öne sürdü. Reklam metninde, düzenleyici kuruluşların Full Self-Driving’in Amerika’nın yollarına çıkmasını engellemesi talep ediliyordu.

Ardından O’Dowd, Senato seçimlerinde aday oldu. Burada asıl amacı seçilmek değil, adaylara sağlanan imkânları kullanıp mesajını yaymaktı. O’Dowd, ülkenin dört bir yanındaki televizyon kanallarında yayınlanacak reklamlara milyonlarca dolar harcadı. Reklamların bir kısmında, yazılımın hatalarını gösteren YouTube videolarından alıntılar, bir kısmında ise Musk’ın vaatleriyle gerçeklik arasındaki farklar ortaya konuyor ve otomobillerin sürücünün kontrolüne ne kadar ihtiyaç duyduğu vurgulanıyordu.

O’Dowd daha sonra kendi videolarını çekmeye başladı. Model 3’yi kullanması için bir şoför görevlendiren ve çeşitli senaryolarda yazılımın performansını test eden O’Dowd, bir videonun çekimleri sırasında kendisinin de araçta bulunduğunu ve ölümden döndüğünü belirterek, “Bu artık kişisel bir durum” dedi.

Bütün bunlar için büyük bir ofis ve bir televizyon stüdyosu kiralayan O’Dowd, halkla ilişkiler uzmanları ve video editörleriyle çalışmaya başladı. O’Dowd, çektiği videoları ABD Ulusal Karayolu Güvenliği İdaresi’ne (NHTSA) gönderip harekete geçmeleri için çağrı yaptığını ancak bugüne kadar herhangi bir yanıt alamadığını da sözlerine ekledi.

KENDİ ÇIKARINI MI DÜŞÜNÜYOR KAMUOYUNUN ÇIKARINI MI?

O’Dowd ve onun gibi düşünenler, Full Self-Driving yazılımının hiçbir şeyden şüphelenmeyen vatandaşlar üzerinde yapılmış ölümcül bir deney olduğuna inanıyor. Yakın zamanda açılan bir toplu davanın ve ABD Adalet Bakanlığı’nın başlattığı bir soruşturmanın temelini de bu inanç oluşturuyor.

O’Dowd, bu tür yazılımların belli bir metotla geliştirilmesi ve yayınlanmadan önce güvenliğinin garanti edilmesi gerektiğini savunuyor. Günümüzün teknoloji devleri olan Google, Facebook ve Amazon gibi şirketler ise tam ters bir yaklaşım benimsiyor ve “hızlı hareket et ve bir şeyleri kır” düsturuyla ilerliyor. O’Dowd, Tesla’nın bu düsturu karayollarına taşıdığına inanıyor.

O’Dowd’u eleştirenler ise teknoloji girişimcisinin hassasiyetinin altında kendi çıkarlarının yattığını savunuyor. Zira O’Dowd’un müşterilerinden biri (Intel’in sahip olduğu Mobileye isimli şirket) sürücü asistanı ve otomatik sürüş yazılımlarını çalıştıran bir mikroçip üretiyor. O’Dowd ise Mobileye’ın yüzlerce müşterisinden sadece biri olduğunu belirterek, girişimlerinin ardında Tesla’nın teknolojisinin güvenliğiyle ilgili kaygıları dışında hiçbir şey bulunmadığını söylüyor.

Girişimleri nedeniyle Musk takipçileri tarafından “O’Clown” (palyaço) olarak anılan O’Dowd, Musk’la hiç konuşmadıklarını vurguladı. Ancak Musk daha önce O’Dowd’dan bahsedilen bir tweet’in altına bıraktığı çeşitli emoji’lerle, muhatabının “zırdeli” olduğunu ima etmişti.

Girişimleri nedeniyle Musk takipçileri tarafından “O’Clown” (palyaço) olarak anılan O’Dowd, Musk’la hiç konuşmadıklarını vurguladı. Ancak Musk daha önce O’Dowd’dan bahsedilen bir tweet’in altına bıraktığı çeşitli emoji’lerle, muhatabının “zırdeli” olduğunu ima etmişti.

MUSK “AHLAKİ BİR ZORUNLULUK” DİYOR

O’Dowd var gücüyle savaşır, bazı düzenleyici kuruluşlar ve siyasetçiler de kaygılarını dile getirirken, Tesla söz konusu teknolojinin dünyayı değiştireceğine dair iddialarını şiddetle dile getirmeyi sürdürüyor. Tesla ve destekçileri, şirketin yaklaşımının karayollarında insan kaynaklı hataların yaşanmadığı bir geleceğin kapısını aralayacağını öne sürüyor.

Geçtiğimiz Eylül ayı sonlarında düzenlenen dört saatlik bir etkinlikte, Tesla en yeni yapay zekâ teknolojisini dünyaya tanıtırken kürsüye çıkan Musk, Full Self-Driving yazılımının şimdiden hayatlar kurtardığını ve dünyayı bu teknolojiden mahrum bırakmanın “ahlaki bir yanlış” olduğunu dile getirdi

Musk şöyle devam etti: “Otonominin yaralanmaları ve ölümleri azalttığına inandığınız noktada, birçok kişi tarafından suçlanacak ve davalara muhatap olacak olsanız da bu teknolojiyi devreye almak bence bir ahlaki zorunluluk haline geliyor.” (Basından gelen yorum taleplerine çoğu zaman cevap vermeyen Musk ve Tesla, Washington Post’un sorularını da yanıtlamadı.)

BİR MUSK HAYRANI MANKEN TESTİNİ GERÇEK BİR ÇOCUKLA TEKRARLADI

O’Dowd, girişimleri nedeniyle, özellikle de Ağustos ayında Tesla’sının çocuk boyundaki mankenleri ezip geçtiği görüntüleri yayınladıktan sonra Musk’ın milyonlarca destekçisinin kişisel saldırılarına ve eleştirilerine hedef oldu. Birçok kişi O’Dowd’u Full Self-Driving’i devreye almamakla ya da direksiyondaki kişiyi gaz pedalına basarak yazılımı etkisiz hale getirmekle suçladı. O’Dowd ise testin meşru olduğunu ve kameraları aracın farklı yerlerine yerleştirerek testi tekrarlamaya başladıklarını belirtti.

O’Dowd bu videoyu yayınladıktan birkaç saat sonra, @WholeMarsCatalog kullanıcı adıyla tanınan Tesla hayranı yazılım mühendisi Omar Qazi, Twitter’a testi birlikte gerçekleştirebileceği bir çocuk aradığını yazdı. Aldığı olumlu cevabın ardından 28 yaşındaki Qazi, O’Dowd’un senaryosunu test etti. Ancak bu kez araç çocuğu görünce durdu ve ilerlemedi.

O’Dowd’un başarısız olmaya mahkûm bir ilerleme düşmanı ve Tesla karşıtı olduğunu belirten Qazi, “Bunu ne Dan durdurabilir ne de bir başkası” dedi. Yatırım portföyünün sınırlı bir kısmının Tesla hisselerinden oluştuğunu da doğrulayan Qazi, “Bence mükemmel olmasa bile şu an ortaya bir şey koymanın gerçekten birçok faydası var” diye konuştu.

Görüntülerin yayınlanmasının ardından Tesla, O’Dowd’a bir ihtarname gönderdi.

O’Dowd, The Washington Post’a testleri bu kez medyanın, düzenleyici kuruluşların, Tesla destekçilerinin ve hatta Musk’ın huzurunda yinelemek ve metotlarına tüm şüpheleri ortadan kaldırmak istediğini söyledi.

Qazi ise O’Dowd’un girişimlerinin programın yasaklanmasını sağlayabileceğine ihtimal vermediğini söyledi ve ekledi: “Dan O’Dowd kendisini dinlemeyi kabul eden herkesin başının etini yiyor ama bir yasak gelmedi.”

O’Dowd’u eleştirenler, Tesla hayranlarıyla sınırlı değil. Güvenlik uzmanları da böyle bağımsız testlerin daha sıkı regülasyonlar talep etmek için doğru yol olup olmadığını sorguluyor. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde uzun yıllar otonom araç güvenliği üzerine çalışmalar yapmış olan Phil Koopman, “Bu testleri halka açık yollarda gerçekleştiriyorlar. İnsanları rızaları olmadan riske atma meselesi burada da ortaya çıkıyor” dedi ve ekledi: “Bunu yapan kim olursa olsun hoşuma gitmiyor.” NHTSA Sözcüsü Lucia Sanchez ise “Tüketiciler hiçbir zaman kendi test senaryolarını üretme girişiminde bulunmamalı” diye konuştu.

KAZALARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNDA TESLA’LAR VAR

Tesla’nın şu an yollarda olan modellerinde “Autopilot” adı altında şerit kontrolü, otomatik fren sistemi gibi birçok sürücü asistanı özelliği mevcut. ABD’de bu özelliklere sahip milyonlarca araç var. 2021’de satılan otomobillerin yüzde 60’ından fazlası da şerit kontrolü özelliğine sahip.

NHTSA’in Haziran ayında açıkladığı verilere göre, önceki 11 ayda gelişmiş sürücü asistanı özelliğine sahip araçların karıştığı 392 kaza yaşandı. Bu kazaların yaklaşık yüzde 70’inde Tesla araçlar bir rol oynadı. NHTSA ayrıca 2019’dan günümüze, sürücü asistanı özelliği olan araçların karıştığı kazalarda 6 can kaybı olduğunu bildirdi. Bunların 5’i Tesla ile ilişkili kazalardı. (Veri setinde otomobil üreticilerinin veri toplama biçimlerindeki farklılıklar dikkate alınmıyor. Bu da şirketler arasında bir kıyas yapmayı zorlaştırıyor.)

Ancak halihazırda ABD ve Kanada’da 160 bin civarında sürücüye açık olan Full Self-Driving Beta programı, bugüne kadar bildiğimiz tüm sürücü asistanlarından ileri bir noktada. Bu yazılımın yüklü olduğu araçlar şehir içlerinde dolaşabiliyor, kırmızı ışıklarda durabiliyor ve harita üzerinde önceden belirlenmiş bir noktaya giderken kendi kendine sağa ya da sola sapabiliyor.

“SÜRÜCÜ HER AN UYANIK OLSUN” DEMEK YETİYOR

Musk, Tesla’nın Autopilot’ı kullanıcılara sunmasından bir yıl sonra yani 2016’da yaptığı bir açıklamada, söz konusu teknolojinin şimdiden insan sürücülere kıyasla “daha iyi” olduğunu belirterek, iki yıl içinde tüm Tesla’ların kendi kendini sürebilir hale geleceği tahmininde bulundu.

Bu tahmin henüz gerçekleşmiş değil ancak Tesla, Autopilot’ı sürekli geliştiriyor ve sürücülerin araçları üzerindeki kontrol ihtiyacını günden güne azaltıyor. (Ne var ki Tesla’dan yapılan uyarılarda, sürücülerin her an uyanık ve dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.)

Full Self-Driving Beta, Tesla’nın teknolojisinin geldiği son nokta. Full Self-Driving’e sahip sürücülerin 15 bin dolar karşılığında satın alabildiği bu güncelleme paketi, Tesla’nın otomobil içi yazılımının ölçtüğü kadarıyla yüksek bir güvenlik skoruna sahip.

Musk, Haziran ayında yayınlanan ve bir grup Tesla kullanıcısının sorularını yanıtladığı bir röportajda, başarılı bir otonom sürüş yazılımı geliştirmenin “Tesla’nın değerinin çok para olmasıyla sıfır olması arasındaki temel fark” olduğunu belirtti.

Ancak tablonun geneline baktığımızda, Tesla’nın ABD’de bu konuda bir regülasyon bulunmamasından faydalandığını söyleyebiliriz. Ülke yasaları gereğince, otomobil üreticileri sürücülere her an uyanık olmalarını söylediği müddetçe, yeni sürücü asistanı yazılımlarını trafiğe çıkarmalarının önünde bir engel bulunmuyor. Zira bu yasalar oldukça eski ve yasa yapıcılar çağın hızına ayak uydurmakta zorlanıyor.

1982 yılında Green Hills Software şirketini hayata geçiren O’Dowd, endüstriyel makineler, uçaklar, gemiler ve trenlerin içinde bulunan minik bilgisayarlar için işletim sistemleri geliştirmeye başladı ve güvenliğe önem vermesi sayesinde müşterileri arasına ABD ordusunu bile katmayı başardı. Tesla’ya açtığı savaş O’Dowd için ilk değil. 20 yıl önce Linux’un ücretsiz ve halka açık işletim sisteminin işini tehdit etmeye başladığı dönemde, O’Dowd, bu durumun yabancı ajanların sistemlere zararlı kodlar göndermesine zemin hazırladığını savunmuştu. Ancak bu uyarılarına kulak asan olmadı. Bugün Linux’u her yerde görebiliyoruz. Green Hills’in kendi yazılımları da Linux programlarıyla etkileşimli olarak çalışabiliyor. Ancak O’Dowd fikrinin halen değişmediğini belirterek, “Linux termostatlar gibi araçlar için uygun olabilir ama iş uçaklar, enerji santralleri ve otomobillere gelince, hâlâ tehlike var” dedi. O’Dowd bugün Green Hills’in hisselerinin çoğunluğunu elinde tutuyor. Şirketin değeri 2019 itibarıyla değeri 1 milyar civarında. Ancak O’Dowd diğer teknoloji milyarderlerinin aksine parasını yatlara, özel adalara ve fantezi projelerine harcamak yerine, kalıcı bir iş yapmak istediğini söylüyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

deneme
dedektif | özel dedektif | fixbet giriş