KISA HAYATI BÜYÜK ACILARLA DOLU GEÇTİ
Dünyaya gözlerini yaşamış en büyük müzik yıldızının kızı olarak açmıştı. Babasını küçük yaşta trajik şekilde kaybetti. Kendi hayatı da miras aldığı ün ve servete rağmen büyük trajedilerle dolu oldu. Yaptığı evlilikler, bağımlılık sorunları hep çok konuşuldu. Daha geçen hafta dünya onu babasının hayatını anlatan filmin ödül kazandığı Altın Küre töreninde sevinç gözyaşları dökerken görmüştü.
Bu törenden sadece iki gün sonra bir kez daha, bu sefer de ani ölümünün haberi geldi; dünya şaşkına döndü ve Lisa Marie Presley’nin bir yanı şan şöhret ve pırıltılarla dolu bir yanı ise büyük trajediler ve acılarla geçen hayatı bir kez daha hatırlandı. Küçücük yaşta babası Elvis’i kaybederek hayata başlayan bu kadın tıpkı onun gibi büyük bir ünle bezenmiş, dışarıdan herkese farklı görünen şaşaalı bir hayatı yaşamış ancak yaşamın ona hazırladığı acılardan kaçamamıştı. Tıpkı babası gibi alkole ve uyuşturucuya bağımlı hale gelen Lisa Marie Presley, yine tıpkı babası gibi genç yaşında yorgun kalbine yenik düştü ve bu dünyadan göçtü.
“OĞLUM ÖLDÜĞÜNDE ASLINDA BEN DE ÖLDÜM” DEMİŞTİ
2020 yılında babasına ve kendisine musallat olan bağımlılık oğlunu da elinden almıştı. Lisa Marie’nin ilk evliliğinden doğan oğlu Benjamin Keough 27 yaşında kendini vurarak intihar etti ve annesi o öldükten sonra bir daha kendine hiç gelemedi. Ölümünden birkaç ay önce kaleme aldığı oğluyla ilgili yazıda aslında onu kaybettiğinden beri kendisinin de bir ölü haline geldiğini, Benjamin’in ölümü yüzünden kendini suçladığını ve çok büyük bir vicdan azabıyla yaşadığını anlatıyordu. Yorgun kalbi bu kaybın acısına iki yıldan biraz fazla bir süre dayanabildi, o da oğlunun peşinden bu dünyayı terk etti.
Lisa Marie Presley’nin ölümünden sonra ailesi, arkadaşları, onunla çalışmış olanlar ve elbette hayranları hem duydukları büyük üzüntüyü hem de onunla olan anılarını paylaşıp durdu. Bu isimlerin arsında biri diğerlerinden daha çok dikkat çekiyordu. Lisa Marie, 54 yıllık yaşamında 4 evlilik yapmış ve 4 çocuk sahibi olmuştu. Bu ilişkiler çok konuşuldu; Michael Jackson’la birlikteliği ve son kocası müzisyen Michael Lockwood’la yılan hikâyesine dönen boşanmaları hiç unutulmadı.
EN KISA EVLİLİĞİNİ YAPTIĞI EŞİ ONU ANLATTI
Ardından en güzel sözleri söyleyenlerden biri bu eski eşlerin arasından çıktı. En kısa ve en olaylı evliliğini yaptığı Nicolas Cage onu unutmamıştı. Ardından söylediği bu sözler manşetleri süsledi. Gelin biz de 2000’lerin başında yaşanan bu tuhaf ve kısa evliliğe yeniden bir bakıp yaşananları hatırlayalım…
2000 yılında ünlülerin davetli olduğu bir partide ilk kez karşılaşan Lisa Marie ve Nicolas başkalarıyla birlikteydi. Lisa Marie, müzisyen John Oszajca ile nişanlıydı, Oscar’lı aktörse henüz ilk eşi Patricia Arquette ile evliydi. Ama orada ilk kez karşılaştıklarında yine de şimşekler çakmış ve etrafa sadece ikisinin gördüğü kıvılcımlar saçılmıştı. “Kiminle buluşacağımı bile bilmeden bir partiye gittim ve oturma odasının ortasında duran, kısa deri etek ve kabarık ceketli güzel bir kızı gördüm. Bana büyük, güzel gözlerle bakıyordu. Anlatacak acıklı hikâyeleri varmış gibi görünen duygulu gözler… Konuşmaya başladık, birbirimizi tanıdık. Çok komik ve içtendi. Her şeyi olduğu gibi anlatıyordu.”
“GÖZLERİ ANLATACAK ACIKLI HİKÂYELERİ VARMIŞ GİBİ BAKIYORDU”
Bu tanışmanın ardından 2001’de ikisi de hayatlarındaki kişilerden ayrıldı. Sonrası da zaten çorap söküğü gibi geldi. Büyük bir aşk yaşamaya başladılar ve 2002’de, Hawaii’de evlendiler. Hem de tam olarak Lisa Marie’nin babası Elvis Presley’nin 25. ölüm yıldönümünde. Resmi evraklarda bu evliliğin 2004 yılında bittiği yazılı. Ancak bu tarih mahkemenin boşanmayı kesinleştirdiği tarih. Gerçekte ise çiftin evliliği sadece 107 gün sürdü. Yani evliliklerinin üzerinden daha 6 ay bile geçmeden Nicolas Cage boşanma dilekçesini mahkemeye sundu.
HİÇ YAPILMAMASI GEREKEN BİR EVLİLİKTİ
Çifte yakın kaynaklar bu hızlı başlayan aşkın aynı hızla bitme nedeninin Nicolas Cage’in bir işkolik olması ve Lisa Marie’nin ilgi açlığının bundan yara alması olduğunu söyleyecekti. Lisa Marie’nin ‘tuhaf yaşam tarzının’ da bu durumda payı olduğu söyleniyordu. Lisa Marie, bu evlilik fiilen bittikten sonra 2003 yılında “Richard Burton ve Elizabeth Taylor’ın yeni milenyum versiyonuyduk sanki” demişti. “Birbirimizi kıracağımızı biliyorduk. Ama zaten bunu bilmek bile bana nedense çekici geliyordu. Keşke bu kadar acele etmeseydik. Aslında belki de hiç evlenmememiz gerekiyordu” diyen Lisa Marie bu aşkın bir saman alevi gibi yanıp söndüğünü anlatıyordu.
Üstelik Nicolas Cage, önceki evliliklerinden birinden doğan oğluyla o kadar çok ilgileniyordu ki bu yüzden eski eşiyle şimdiki karısından daha çok görüşmeye başlamıştı. Lisa Marie yeni evlendiği kocasından ayrı geçirdiği geceleri tuhafsamaya başladı. Zaten anlatılanlara göre çift Hawaii’de evlendikten 2 gün sonra işkolik Nicolas karısını film çekimlerine giderek yalnız bırakmıştı. Lisa Marie hep yanında olacak ‘full time’ bir eş istiyordu ama Nicolas Cage ona bunu hiç veremedi.
BENZER BİR SIKINTIYI PAYLAŞIYORLARDI
Çift en son Nicolas Cage’in ses getiren filmi Adaption’un galasında el ele poz verdi. Günler sonraysa boşanma dilekçeleri mahkemeye yollandı. Lisa Marie bu ayrılıktan 10 yıl sonra evliliklerinin büyük bir hata olduğu açıklayacaktı. Nicolas Cage cephesinde de durum farklı değildi. Cage, eski eşini ilk gördüğünde onun babasının şöhreti altında nasıl ezildiğini fark ettiğini söylemişti. Kendisi de bu durumdan etkilenmiş bir Hollywood yıldızıydı. Gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerden sayılan Francis Ford Coppola’nın yeğeni olan aktör kendi soyadını kullanmamayı seçerek kariyerinde bu ağırlığı taşımamaya karar vermişti.
“ONU HER GÜN ÖZLÜYORUM”
Nicolas Cage, yaşadığı travmaları çok iyi anlayabildiği bu kadına hemen çekilmişti. “Düşününce ona aşık olmam çok mantıklı” diyecekti. Elvis’e hayran büyüyen bu adam onun tek kızına, bu kızın kırılgan haline, ünlü bir aileden gelmenin kendisinin de paylaştığı zorluklarını taşımasına takılıp kalmıştı. 2003 yılında Lisa Marie’yle olan evliliği ve ayrılığı sorulduğunda Cage “Çoğu zaman çok güçlü, kendi kişilikleri çok ileri çıkan iki kişi olduğunda, bazen iç içe geçmekte zorlanabilirsiniz” diyecekti. “Bu üzücü ve onu her gün özlüyorum. Ve bazen keşke evliliği aceleye getirmeseydik diyorum ve bazen boşanmayı aceleye getirdiğim için pişmanım ama bu değiştirebileceğim bir şey değildi.”
Lisa Marie Nicolas Cage’i gördüğünde yıldırım aşkı yaşadığını söylemişti. Cage de Lisa Marie’den aynı şekilde etkilenmişti. Ama ayrılıklarının ardından “Öfke nöbeti geçirip dört gün sonra beni arayıp her şeyin yeniden yoluna girmesini bekleyemezsin… yani öyleydi… İkimiz de bir kum havuzundaki 12 yaşındaki iki çocuk gibiydik temelde.” sözlerini sarf etti.
YILDIRIM AŞKI AYNI HIZLA BİTTİ
İlişkilerinin yıkıcılığını “İkimiz de o kadar dramatik ve dinamiktik ki, ilişkimiz iyiyken inanılmaz derecede iyiydi ve kötüyken herkes için lanet olası bir kâbustu.” sözleriyle anlatmıştı. Bazı söylentilere göre bu aşkı ve evliliği bitiren sebeplerden biri de Nicolas Cage’in Elvis Presley’nin meşhur Graceland malikanesini satın almak istemesi olmuştu. Buna şiddetle karşı çıkan Lisa Marie ve Cage arasındaki kavgalar bu yüzden de çok büyümüş ve ilişki tamir edilemeyecek şekilde yara almıştı.
CAGE: ÖLÜMÜ KALBİMİ ÇOK KIRDI, TEK TESELLİM VAR
Ama her ne yaşanmış olursa olsun çift birbirini hep sevgiyle anmaya devam etti. Lisa Marie’nin ani ölümünün ardından onun için en güzel sözleri söyleyenlerden biri de bu sadece 107 gün evli kaldığı adam olacaktı. “Bu haberle yıkıldım” diyecekti Cage. “Lisa tanıdığım en güzel gülen insandı. Kahkahalarını hiç unutmayacağım. Girdiği her odayı aydınlatırdı. Ölümü kalbimi çok kırdı. Tek tesellim oğlu Benjamin’e kavuşacağını düşünmek. Umarım anne oğul yeniden bir araya gelmişlerdir.”
News
