DOLAR 32,5237 0.09%
EURO 34,8720 0.17%
ALTIN 2.475,360,54
BITCOIN %
Ankara
21°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

91 okunma

Sosyal medya bu paylaşımla ikiye bölündü: Güneş ne renktir? (İpucu: Sarı değil ve doğrusuna çok şaşıracaksınız)

ABONE OL
29 Mayıs 2023 21:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyanın dört bir yanındaki çocukların resimlerine bakınca gökyüzüne çizilen Güneş’in bazen ışınları temsil eden düz çizgilerle çevrili bir daire bazen de gülen yüzü veya gözlüğüyle insansı bir varlık olduğunu görürüz. Ancak hepsinde ortak bir nokta vardır: Rengi.

“Güneş ne renk?” diye sorulsa şüphesiz hepimiz sarı deriz. Ancak şimdilerde güneşin rengi hararetli bir tartışma konusu.

Her şey geçtiğimiz günlerde yazar Jacqui Deevoy’un çocukluğunun yuvarlak sarı Güneş’inin aniden beyaza dönüştüğünü ve tuhaf göründüğünü sosyal medyada paylaşmasıyla başladı.

“Az önce 20’li yaşlarında birine ben çocukken güneşin sarı olduğunu söyledim ve o da güldü. Sarı bir güneşi en son Teletubbies’de görmüş. İşte şu anki güneş. Beyaz ve garip bir şekli var. Sizin olduğunuz yerde nasıl görünüyor?”

Paylaşım birkaç gün içinde 6 milyondan fazla görüntülenme aldı ve kullanıcıları ikiye böldü. Bir taraf Deevoy ile aynı fikirdeyken, diğer taraf ise güneşin her zaman beyaz göründüğünü söylüyordu.

‘GÖZÜNÜZ BAKMAYI BAŞARABİLSE GÜNEŞ YEŞİL GÖRÜNÜRDÜ’

Peki, bu dev yıldız ne renk: Sarı mı beyaz mı? Bilime göre, her ikisinden de biraz var, ama ikisi de değil.

Washington Post’a konuşan NASA’nın Güneş Dinamiği Gözlemevi proje bilimcisi Dean Pesnell, “Gözünüz ona bakmayı başarabilseydi, Güneş yeşil görünürdü” dedi ve ekledi:

“Temel olarak, güneşe baktığınızda, içinde tüm farklı renklerden yeterince var ve o kadar parlak ki gözleri kamaştırıyor. Yani size hangi renk olduğunu söylemeyeceğim kadar parlak. Bu yüzden bize beyaz gibi görünüyor.”

NASA’ya göre Güneş, enerjisinin çoğunu 500 nanometre civarında yayar. Bu da yeşil renge karşılık gelir.

SARI ALGILANMA SEBEBİ IŞIĞIN DAĞILMA ŞEKLİ

Yaklaşık 149 milyon kilometre uzaktan bakıldığında Güneş genellikle gökyüzünde beyaz bir nokta gibi görünür. Ancak Pesnell, birçok insanın sarı bir renk tonu algılamasının nedeninin ışığın dağılımıyla ilgili olduğunu söyledi.

Şöyle ki havadaki moleküller güneş ışığının mavi ve mor dalga boylarını yönlendirerek daha fazla sarı ve kırmızı dalga boyunun gözümüze ulaşmasını sağlar. Güneş’in ufka yakın olduğu gün doğumu ya da gün batımı sırasında güneş ışınları atmosferde daha uzun yol kat eder. Dolayısıyla mavi ışık Güneş’in yüksekte olduğu zamanlara göre daha çok saçılır. Bu durumda daha az saçılan kırmızı-turuncu ışınlar gözümüze daha çok ulaşır.

“Aslında çok parlak olduğu için beyaz görünen yeşil bir yıldız, atmosferimizin işleyişi nedeniyle sarı, turuncu veya kırmızı da görünebilir” sözleriyle açıkladı bu durumu Pesnell.

GÜNEŞ BİR SÜRE DAHA PARLAYACAK VE SONRA RENGİ BİLE FARK EDİLMEYECEK

Güneşin rengi olarak algıladığımız şey aslında yüzeylerden yansıyan ışıktır. Güneş, çekirdeğinin derinliklerinde gerçekleşen hidrojenin helyuma dönüşümü sayesinde çiçeklerin açmasını ve kuşların ötmesini sağlayan tüm ışık ve ısının kaynağıdır. Ancak, bu hidrojen gazı eninde sonunda tükenecek ve ardından Güneş koyu kırmızı bir ton alacak.

Pesnell, Güneş’in bir süre daha parlayacağını ve daha sonra renginin fark edilemeyeceği kadar düşük bir sıcaklığa ineceğini söyledi. Ancak bu kıyamet senaryosunun en az 4 milyar ila 5 milyar yıl sonra gerçekleşeceği öngörülüyor.

Pesnell, “Güneş orta yaşlarında ve renk değiştirmesine daha uzun yıllar var” diye konuştu.

‘GÖKBİLİMCİLER RENK DERKEN ASLINDA SICAKLIĞI KASTEDİYOR’

Peki neden bazı insanlar Güneş’in beyaz olduğuna inanıyor?

Pesnell, bunun astrofizikten çok beynin güneş algısıyla ilgili olduğunu ve algıların kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini söyledi.

“Gökbilimciler renk derken aslında sıcaklığı kastediyorlar” diyen Pesnell, “Ancak halktan herhangi biri için renk sadece gördüğü ve dünyayı nasıl algıladığı anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

En fiziksel anlamıyla renk, bir dalga boyu gözün içine girdiğinde insanların gördüğü şeydir. Orada, özelleşmiş hücreler beyne sinyaller gönderir ve beyin de bu dalgaları gördüğümüz renklere çevirir.

Yıllardır sarı diye bildiğim Güneş’in beyaz olduğuna beni kimse ikna edemez. Hatta bilimsel veriler bile… Şimdi tekrar gökyüzüne baktım ve evet, hala sapsarı. Belki beyaz olduğu gerçeğine kendime inandırırsam birkaç gün sonra beyaz görmeye başlayabilirim, kendi algılarımı test etmeye devam edeceğim.

İrem A. (26)

HAYATIMIZ ALGILARIMIZI DA ETKİLER

İngiltere Sussex Üniversitesi’nde renk bilimi üzerine araştırmalar yapan Alice Skelton, herkesin temelde aynı bilgiyi alıyor olmasına rağmen, bundan ne anladığımızın bireysel yaşam deneyimlerimiz ve geçmişimiz tarafından belirlendiğini söyledi.

Washington Post’a konuşan Skelton, “Algı ve görmenin gerçekten basit olduğunu düşünüyoruz” dedi ve ekledi: “Aslında hiç de öyle değil. Algılarımız nerede büyüdüğünüzden, ne zaman büyüdüğünüzden ve kiminle büyüdüğünüzden etkilenir.”

IŞIĞA ALIŞIK OLANLAR VE GÖLGEYE ALIŞIK OLANLAR FARKLI GÖRÜYOR

2015’te dünyayı ikiye bölen meşhur ‘beyaz elbise mi mavi elbise mi’ tartışmasını ele alalım.

Skelton, insanların algılarına bağlı olarak giysinin mavi ya da beyaz olduğuna inandığını söyledi: “Girdi aynı ama güneş ışığına daha alışık olan insanlar ve gölgelere daha alışkın olanlar için farklı görünüyor.”

“Bu elbise ne renk?” sorusu interneti günlerce meşgul etti. Aynı elbisenin beyaz bir gelinliğin yanında mavi-siyah olduğu açıkça ortaya çıksa da internet kullanıcılarının önemli bir kısmı beyaz-altın sarısı gördüklerini belirtiyordu. Özetlemek gerekirse fotoğrafın gölgede çekildiğini düşünen beyinler beyaz-altın sarı (sağ üst), parlak ışıkta çekildiğini düşünen beyinler ise mavi-siyah (sağ alt) görüyor.

DİL BİLE RENKLERİ ALGILAMA ŞEKLİMİZİ ETKİLİYOR

Aynı şey, bazı çocukların uzun süreli karanlıkta doğduğu, bazılarının ise uzun süreli Güneş ışığına maruz kaldığı Kuzey Kutbu’nda da yaşanıyor. Araştırmaların doğum zamanlarının farklı tonları ayırt etme yeteneklerini etkilediğini gösterdiğini söyleyen Skelton, dilin de bir rol oynayabileceğini, örneğin bazı kültürlerde mavi ve yeşili ayırt edecek bir kelime bulunmadığını sözlerine ekledi.

Papua Yeni Gine’de konuşulan Dani dili ve Liberya ve Sierra Leone’de konuşulan Bassa dili gibi bazı diller sadece karanlık ve aydınlık olmak üzere iki terime sahiptir. Karanlık bu dillerde kabaca serin, aydınlık ise sıcak olarak isimlendirilir. Beyaz, kırmızı, turuncu ve sarı gibi daha açık renkler, sıcak renkler olarak yorumlanırken, siyah, mavi ve yeşil gibi renkler serin renkler olarak yorumlanır.

FARKLI RENK GÖRMENİZ, GÖRÜŞÜNÜZDE BOZUKLUK OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ

Elbisenin interneti kasıp kavurmasından sonra 2017 yılında tekrar tartışmalara sebep olacak bir görsel ortaya çıktı. Bu ayakkabı ne renk?

Gri ve turkuaz mı? Yoksa pembe ve beyaz mı? Sadece bir doğru cevap var, o da görüntüyü nasıl algıladığınıza bağlı olduğu. Ayakkabının gerçek rengi pudra tonlarında pembe ve şeritleri de beyaz. Fakat bir Buzzfeed anketi çoğu insanın ayakkabıyı gri ve turkuaz olarak gördüğünü ortaya koyuyor.

Ama bu ayakkabıyı gri ve turkuaz olarak görmeniz, görüşünüzde bir sorun olduğu anlamına gelmez. Dahası bu sonuç bazı sosyal medya kullanıcılarının iddia ettiğinin aksine, dünyayı iyimser veya kötümser olarak görüp görmediğiniz konusunda da fikir vermiyor.

DELİK KOYULAŞMIYOR AMA BÖYLE ALGILANMASI GÖZ BEBEKLERİNİ ETKİLİYOR

Gelin gözlerimizin dünyayı nasıl algıladığına başka bir örnekle daha bakalım.

Yukarıdaki görsele baktığınızda ne gördünüz? Ortadaki karanlık alan hareket ediyor, büyüyor ya da genişliyor gibi geldi mi? Endişelenmeyin, görselde bir hareketlilik yok. Frontiers in Human Neuroscience’da yayımlanan bir araştırmada, kızılötesi göz takip cihazlarını kullanan bilim insanları, bu illüzyonu gözleri bozuk olmayan 50 kadın ve erkekte denedi. Sonuç oldukça şaşırtıcıydı. Katılımcının illüzyona verdiği tepki ne kadar büyükse göz bebeğinin büyüme tepkisi de o kadar büyük oluyordu.

Burada ortadaki delik koyulaşmıyor ama araştırmacıların ortaya koyduğu üzere, koyulaştığı algısı bile göz bebeklerinin tepki vermesine yetiyor.

Çalışmada illüzyonun farklı arka plan renkleri üzerindeki etkisi de incelendi ve göz bebeklerinin en çok tepkiyi ‘macenta’ diye de bilinen kırmızı ile mavinin eşit oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen renkteki arka plan karşısında verdiği belirlendi.

Ancak bu illüzyonun etkilemediği kişiler de var. Araştırmaya katılanların yüzde 14’ü illüzyonu göremedi. Araştırmanın yürütücülerinden Oslo Üniversitesi psikoloji profesörü Bruno Laeng, bu durumun belli bir azınlığın geçmiş tecrübelerine bağlı olarak yukarıdaki görselleri iki boyutlu görmesinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

deneme
deneme bonusudedektifdeneme bonusu veren sitelerfixbetfixbetantalya escortmatadorbethukuk forumDijital Pazarlama Ajansıescort gaziantepescort gaziantephaberankara laptop alım satımevden eve nakliyat
dedektif | özel dedektif | fixbet giriş